Hayfa’da yaban domuzlarıyla yaşam: sorunlar, tepkiler ve uzman önerileri

Изображение сгенерировано нейросетью Dall-e

Hayfa’nın kuzeyinde, kentsel ve vahşi iki dünya yıllardır aynı mekânı paylaşıyor. Karmel Dağı eteklerinde yaşayan yaban domuzları çoktan sokakların dilini çözdü; onları apartman girişlerinde, oyun alanlarında ve en sık da çöp konteynerlerinin yanında görmek mümkün. Kentliler için bu ziyaretler artık şaşırtıcı değil, gündeliğin bir parçası.

Domuzlar şehre nasıl geldi

Hayfa, pek çok yaban canlısına ev sahipliği yapan yemyeşil Karmel’in yanı başında. Ormanda yiyecek azaldığında, domuzlar en kolay besine götüren yolu seçiyor. Konteynerler iyi kapatılmadığında şehir cazip bir seçeneğe dönüşüyor. Araştırmacılar, hayvanların kendilerini güvende hissettikleri ve artık yiyecek bulabildikleri noktaları hızla belleğine kazıdığını, bu yüzden aynı yerlere tekrar tekrar döndüklerini aktarıyor.

Sakinler nasıl tepki veriyor

Kentliler farklı tepki veriyor: kimi karşılaşmaları kayda alıyor, kimi hava karardıktan sonra dışarı çıkmaktan kaçınıyor. Hayvanlar çoğu zaman sakin dursa da, boyutları ve öngörülemez davranışları insanları tedirgin ediyor. Çocuklar ve yaşlılar özellikle kırılgan; bazen yaban domuzuyla kapı eşiğinde burun buruna geliyorlar. Ailelerin temkinli davranmasına itiraz etmek güç.

2024’te belediye başkanının değişmesinin ardından tablo düzelmiş gibiydi—yaban domuzu sayısı azalmış, sakinler biraz rahatlamıştı. Ancak 2025’in başında şikâyetler yeniden arttı ve pek çok kişi sorunun geri döndüğünden endişe ediyor.

Yetkililer ne yapıyor

2025’in ortasında devlet denetçisinin raporu, kentin yaban domuzlarıyla mücadelede hâlâ net ve eşgüdümlü bir stratejiden yoksun olduğunu ortaya koydu. Önlemler alınıyor, ancak parça parça; kimin sorumlu olduğu ve protokolün ne olduğu belirsiz. Doğal olarak bu durum, sakinlerde meselenin gerçekten kontrol altında olmadığı hissini güçlendiriyor.

Uzmanlar ne öneriyor

Bilim insanları, doğanın kendi kendini düzenlemesine güvenmenin ya da birkaç hayvanı yakalamakla yetinmenin yeterli olmadığını vurguluyor. Mesele karmaşık. Kente sağlam ve sızdırmaz konteynerler, düzenli atık toplama ve yaban hayvanıyla karşılaşıldığında nasıl davranılacağına dair açık bir kamu bilgilendirmesi gerekiyor. Analiz de kritik: Domuzların hangi mahalleleri neden seçtiğini anlamak ve veriyi makul önlemleri yönlendirecek hale getirmek. Kısacası, kolay çözümler burada işlemiyor.

Hayfa’yı neler bekliyor

İsrail’in bu kenti, doğa ile kentsel yaşamın nasıl giderek daha sıkı iç içe geçtiğinin bir örneğine dönüşüyor. Sokaklar kolay bir besin kaynağı olmaya devam ettikçe domuzlar geri gelecek. Yaklaşımdaki bir dönüşüm olmadan karşılaşmaların daha da sıklaşması muhtemel. Benzer örüntüler başka ülkelerde de görülüyor; doğru dersler çıkarılabilirse Hayfa’nın deneyimi İsrail’in ötesinde de işe yarayabilir.