09:56 02-12-2025

Sablino Mağaraları: St. Petersburg’a yakın yeraltı cenneti

Leningrad Oblastı’ndaki Sablino Mağaraları: yeraltı labirentleri, efsaneler, turlar ve ulaşım. St. Petersburg’dan erişim; biletler, kurallar ve en iyi rotalar.

Sablino Mağaraları, Leningrad Oblastı’nın en sıra dışı duraklarından biri. St. Petersburg’dan sadece kırk kilometre uzakta gerçek bir yeraltı dünyası açılıyor: uzun koridorlar, geniş salonlar, alçak sürünme geçitleri ve insana kendini bir macera romanının kahramanı gibi hissettiren bağlantılar.

Yeraltı labirentleri nasıl oluştu

Hikâye 18. yüzyılda, Tosno yakınlarında cam üretimi için kuvars kumunun yoğun biçimde çıkarılmasıyla başlıyor. Damar uygundu: kayaç yumuşak ve erişilebilirdi, ocaklar da giderek genişleyip derinleşti. Böylece ilk insan yapımı koridorlar ortaya çıktı. 19. yüzyılın başında çıkarım durdu ve doğa kalan işi üstlendi. Yeraltı suları boşlukları yeniden şekillendirdi: bazı geçitler su bastı, bazıları çöktü; yeni bağlantılar, küçük yeraltı gölleri ve sızan dereler oluştu.

Yıllar içinde mağaralar, saklanmaya ihtiyacı olanlara sığınak oldu — kaçaklardan devrimcilere kadar. II. Dünya Savaşı’nda siviller burada korunurken bölgede partizan grupları faaldi. 1980’lerde tüneller ilginç ve canlı bir döneme daha tanıklık etti: aileler ve tek başına yaşayan “mağara sakinleri” yeraltına yerleşti; anlatıldığına göre bu komün zamanla üç yüze kadar kişiye ulaştı.

İçeride sizi neler bekliyor

Sablino Mağaraları, Tosna Nehri’nin yardığı etkileyici bir kanyonun içinde başlıyor. Girişler dik kıyıların tam içinden açılıyor ve sizi büyük odalara, dar geçişlere götürüyor; birkaç adımda manzaranın ritmi değişiyor.

En bilinen nokta “Sol Yaka” mağarası. Geçitlerinin bir bölümü donatılmış, elektrik getirilmiş; küçük bir şapel ve konserlere ayrılan salonlar bulunuyor. Yol boyunca yarasalar, kadim fosiller ve yalnızca uzanarak geçilebilen meşhur “fare geçidi”ne rastlamak mümkün. Bu karşılaşmalar, yerin altındaki zaman duygusunu iyice büküyor.

“Üç Göz” mağarası daha küçük ama merakı diri tutuyor. Giriş, adının hakkını verir şekilde üç açıklıktan birinden ve yalnızca sürünerek yapılabiliyor.

Daha uzun bir rota arayanlara “İnci” var — yaklaşık beş kilometrelik dolambaçlı geçitleri ve “Denizkızı”, “Metro”, “Sütunlar Salonu” gibi isimler taşıyan odalarıyla gerçek bir yeraltı şehri.

Tüyleri diken diken eden efsaneler

Sablino’nun kendi “sakinleri” de var, en bilinenlerinden biri Matveyevna Nine. Rivayete göre kilerinden yeraltına düşmüş ve orada kalmış. Ziyaretçilerin, havuç uzatan yaşlı bir kadın gördüklerini anlattıkları; bu ikramı kabul etmemenin akıllıca olduğunu söyleyenlerin de eksik olmadığı aktarılıyor. Gerçekliği bir yana, bu hikâyeler ortama sızan o tuhaf çekimi güçlendiriyor.

Bir diğer anlatı, “Pantolonlar” mağarasında yattığı söylenen Beyaz Mağaracıdan bahsediyor. Üstünkörü mezarında sigaralar, kibritler ve madeni paralar durur; dokunmanın kesinlikle yasak olduğu, böyle bir saygısızlığın uğursuzluğu davet edeceği konusunda uyarılır.

Ziyaret bilgileri ve bilmeniz gerekenler

Mağaralar, tescilli bir doğal anıtın parçası. Turlar ön rezervasyonla düzenleniyor; biletler 500–1.000 ruble arasında.

Kurallar herkes için net:

Nasıl gidilir

Sablino Mağaraları, Ulyanovka yakınında yer alır.

Otomobille: Moskovskoye Şosesi’nden köy tabelasını takip edip Nikolskoye yönüne dönün. Doğal kompleksin gişesi köprünün yanındadır.

Banliyö treniyle: Moskovsky Garı’ndan Sablino’ya gidin. Oradan komplekse kadar otobüs veya dolmuşla devam edilir.

Otobüsle: Gün içinde Zvezdnaya metro istasyonundan birkaç hat çalışır. Durağın ardından mağaralara kısa bir yürüyüş vardır.

Kentin yanı başında bir yeraltı dünyası

Sablino Mağaraları, tarihi, doğal güzelliği ve hafif ürpertiyi aynı potada birleştiriyor. Zamanın akışını unutup kâşif rolüne bürünmek ve karanlık koridorlara biraz daha sokulmak işten bile değil — insanı, buraya tekrar tekrar çeken de tam olarak bu his.