03:46 02-12-2025
Sayano-Şuşenskoye Baraj Gölü: derinlik, güç ve yankılar
Generated by DALL·E
Yenisey’in dar boğazında yükselen Sayano-Şuşenskoye Baraj Gölü: derinlikleri, trajedisi, berrak suları ve yaban hayatıyla Sovyet mühendisliğinin çetin mirası.
Sayano-Şuşenskoye Baraj Gölü, Sovyet döneminin en sıra dışı girişimlerinden biri olarak anılır. Kimi için teknik ilerlemenin simgesi, kimi için doğaya tartışmalı bir müdahale. Yine de dağların arasındaki bu “deniz”in kaderi, basit bir lütuf mu hata mı ikiliğine sığmayacak kadar katmanlı; üstelik bunu görmezden gelmek zor.
Kendi yatağını açan nehir
Baraj gölünün geniş çanağı, Yenisey’in yüzyıllar boyunca kayalık kütleleri yarıp geçtiği yerde oluştu. 300 kilometreden uzun bir kesitte nehir dar ve derin bir kanal şekillendirdi. Bu doğal dar boğaz, yüksek güçlü bir barajı mümkün kıldı: dağlar arasında sıkışan akışı enerjiye çevirmek daha kolaydı. Bugün bile nehir burada en fazla 6–9 kilometreye kadar genişliyor; dik yamaçlar hâlâ suyun muazzam basıncına karşı koyuyor.
Uzun süren dolum yolu
Barajdaki çalışmalar 1963’te başladı, ancak tamamlanması neredeyse dört on yıl aldı; ilerledikçe karmaşık mühendislik sorunları ve sürprizler hızı kesti. Ağır yükler çatlaklara yol açtı, suyla ilgili bileşenler arızalandı ve çözümler çoğu kez anında üretildi. Baraj gölü 1978’de, ilk ünite devreye girer girmez dolmaya başladı. Havza neredeyse hiç temizlenmedi: yetkililer kıyı şeridinin kapsamlı temizliğini ekonomik bulmadı ve ağır makineler en ulaşılmaz noktalarda çalışamadı.
Binlerce ağaç su altında kaldı. 1980’lerde yüzeye çıkmaya başladılar ve yıllarca sorun çıkarmayı sürdürdüler. Uzmanlara göre suya gömülü son gövdeler ancak 2030 civarında yukarı çıkabilir.
Gökdelen ölçeğinde derinlikler
Sayano-Şuşenskaya barajı, 242 metreyle Rusya’nın en yüksek barajı. Beton duvarının ardında 31 kilometreküpe kadar su birikiyor; bazı noktalarda derinlik 220 metreye ulaşıyor. Böylesi bir basınçta rehavete yer yok. 2009’da yaşanan bir trajedi, istasyonda çalışan 75 kişinin hayatına mal oldu; toparlanma on yıl sürdü. Bu yüzden barajı çevreleyen birçok anlatının olması şaşırtmıyor; çalışanların geceleri geçmişin yankılarını duyar gibi olduklarını söyledikleri olur.
Donmayan bir deniz gibi berraklık
Ölçeğine rağmen su şaşırtıcı derecede berrak. Yenisey, onu temiz dağ akışlarıyla besliyor; yerel topraklar uzun zaman önce büyük ölçüde yıkanmış. Tabanı taşlık ve büyük ölçüde alüvyondan arınmış, bu da büyük derinliklerde bile şeffaflığı koruyor. Bu nedenle baraj gölü, gerektiğinde geniş alanlara su sağlayabileceği düşünülen stratejik bir tatlı su rezervi sayılıyor.
Yaban hayata nefes aldırmak için kurulan rezerv
1976’da, vadi sular altında kalmadan önce, sarsıntıyla başa çıkmaları için yaban hayata destek olmak amacıyla Sayano-Şuşenskiy Doğa Rezervi kuruldu. Kurtlar önce uyum sağladı; ardından toynaklılar, daha sonra kuşlar. Bölgede kar leoparı dahil nadir türler görülüyor. Dağlık bölge için bu, ekosistemlerin büyük bir projeye nasıl uyumlanabildiğine dair önemli bir örnek oldu; dayanıklılığın çoğu zaman adım adım ortaya çıktığını hatırlatan bir süreç.
Hata kaldırmayan lojistik
Baraja ulaşmak hiç kolay değil. İyi yol sayısı az; en yakın yerleşim olan Çeryomuşki köyü dar bir vadide. Dik kıyılar, sert eğimler ve az sayıdaki düz alan sıkı sınırlar koyuyor. Pratik bir çözüm olarak yüzer oteller ortaya çıktı: yazın suda hizmet veriyorlar, kışınsa kıyı buzunun gövdelerini ezmemesi için buz tutmayan orta kesime çekiliyorlar.
Sualtı yaşamı nasıl değişti
Sualtı yaşamı belirgin biçimde değişti. Bir zamanlar burada taimen, lenok ve grayling baskındı; baraj gölü oluşturulduktan sonra sayıları sert biçimde düştü, ancak 21. yüzyılda popülasyonlar kısmen toparlandı. Buna karşılık, daha az talepkâr türler olan perch, pike ve bream genişleme alanı buldu. 2006’da baraj gölü federal balıkçılık alanları listesine eklendi. Bu değişim besin ağını yeniden şekillendirdi ama silip süpürmedi; sistemin yeni bir dengeye oturduğunu gösterdi.